Kongrede iki gün boyunca besinden güç krizine, savaşın yarattığı ekonomik dalgalanmalardan göç sorunlarına, teknolojik gelişmelerden istihdama kadar dünyanın gündeminde olan birçok kritik husus ele alındı. Aktifliğin sonunda bu yıl bir unsur imza atılarak yayınlanan KalDer Kongre Bildirgesi ile de tüm bu risklere karşı geliştirilebilecek tahlil teklifleri ortaya konuldu.
Risklere karşı tahlil tekliflerinin yer aldığı bildirgeyi, KalDer İdare Heyeti Lideri Yılmaz Bayraktar ve KalDer İdare Heyeti Lider Yardımcısı Filiz Öztürk kamuoyuyla paylaştı.
Yaşam hali ve iş anlayışındaki dönüşümün bir değişimden ibaret olmadığına dikkat çeken KalDer Kongre Bildirgesi, global amaçların çevresel, toplumsal ve ekonomik alandaki muvaffakiyet ölçütlerini de değiştirdiğini ortaya koyuyor. Bu noktada karşı karşıya olunan riskleri aşmanın temel şartının, insanlık olarak daima birlikte bu dönüşüm uğraşına takviye vermekten geçtiğine vurgu yapılan bildirgede, herkesin katılabileceği sürdürülebilir dünya gayretinde muvaffakiyete ulaşmanın bilimde, kesimlerde ve toplumda özgür olmamıza ve bu özgürlüğü sağlayacak bir adalet yeri oluşturmamıza bağlı olduğu savunuldu.
Kapımızdaki riskler
KalDer Kongre Bildirgesi’nde “Kapımızdaki Riskler” başlığı altında teknoloji, toplumsal değişimler ve istihdam bahislerine da yer verildi. ‘Teknolojik Eşitsizliğin Azaltılması’ konusunda teknolojik gelişimin tüm insanlığın erişebileceği bir bedel olarak kabul edilmesi gerektiğinin vurgulandığı bildirgede, bu noktada yapılması gerekenin her bölgede ve herkes için bu erişime imkan sağlayacak altyapıyı tesis etmek, yetenekleri yaygınlaştırmak, desteklemek ve korumak olduğu istikametinde ortak karara varıldı. Bu bahis ile ilgili toplumsal yapılara ışık tutan ‘Sosyal Değişimlerin Yönetimi’ konusunda ise 2050 yılına ulaştığımızda iklim değişikliği kaynaklı nedenlerden ötürü 200 milyon insanın yaşadığı coğrafyadan ayrılmak zorunda olacağı bilgisine yer verildi.
