Muhalif medyada Suriyeli mültecilere yönelik oluşturulmaya çalışılan karanlık algı, bu kez bir simitçinin evine geçimlik maaş getirmeye çalışması üzerinden kendini gösterdi.
Bir simitçi, metrobüste simit kasasıyla seyahat ederken bir kişi tarafından izinsiz görüntülendi.
Aracın boş olmasından yararlanarak kasasını önündeki koltuğa koyan simitçinin görüntüsü, muhalefete yakınlığıyla bilinen bir medya kuruluşu tarafından kasıtlı olarak ele alındı.
Görüntülerde aracın ön kısmındaki koltukların boş olduğu görülse de simitçinin koltuğu simit kasasıyla ‘işgal ettiği’ öne sürüldü.
BİLİNMEYEN SİMİTÇİ’YE ‘SURİYELİ’ DENİLDİ, MÜLTECİ GÖNDERİLDİ
Kurumun resmi Twitter sayfasından yapılan paylaşımda, ” Suriyeli simitçi; Yaşlılar, hastalar, engelliler ve hamileler için ayrılan koltuğa simitlerini koydu.‘ söylendi.
Ama simitçi’ Suriye ‘ için rastgele bir kimlik bilgisi yoktu. Ayrıca aracın önünde duran yaşlı, hasta, engelli veya hamile kimse yoktu.
Kurumun maksatlı haberi ile, Türk Ceza Kanunu’nun 122. Maddesi görmezden gelindiği ortaya çıktı. özellikle ‘ madde d ‘ kayıtları yok sayıldığı yere düştü. ‘Nefret ve Ayrımcılık’ suçuna odaklanan 122. maddenin tanımı şöyle:
dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep kaynaklı nefret nedeniyle;
-
a) Bir kişinin kamuya arz ettiği taşınır veya taşınmaz bir varlığın satışı, safhası veya kiralanması,
-
b) Kişinin, kamuya sunulan açık bir hizmetten yararlanması,
-
c) Kişi alımı,
-
d) Kişinin olağan ekonomik faaliyette bulunmasına engel olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
SİMİTÇİ HATASIZ GÖRÜNTÜLENİYOR(!)
Öte yandan, mültecilerin açıkça hedef alındığı bağlamda, söz konusu simitçi ‘bilinçsizlik’, ‘rahatlık’ ve ‘sakinliğini bozmamak’ ile suçlandı.
Daha da ilginci, mültecinin boş metrobüsün koltuğuna ekmek tepsisi olan simit kutusunu koyması ‘yanlış davranış’ olarak nitelendirildi.
Ancak simitçinin izni olmadan fotoğraf çekmek, Türk Ceza Kanunu’nun 134.hakkında ‘ Gizlilik ihlaliEtkileyiciydi.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE ‘SIĞMAZ’
Suriyeli olduğu iddia edilen simitçi üzerinden oluşturulmaya çalışılan karanlık algının bir diğer yansıması da 5187 sayılı Basın Kanunu’nun ihlali oldu.
Kanunun ‘Basın Özgürlüğü’ başlıklı üçüncü bölümünde, toplum sağlığı ve ahlakZararlı içerik üretiminin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmediği açıkça belirtilmiştir.
ZAFER PARTİSİ BOZULDU
Söz konusu kurumun medya aracılığıyla mültecilere yönelik, kamu güvenliğini ve kamu düzenini tehdit eden içerikler yapması, başta Zafer Partisi taraftarlarını rahatsız etti.
Mülteci sorununun ‘hedefli’ bir şekilde ele alınmasından rahatsız olan Zafer Partili ve muhalefet, sosyal medyadaki içeriğe tepki gösterdi.
Bir kişi ‘Zafer Turizm’ adlı suni oluşum üzerinden Zafer Partisi’ne üye olduğunu beyan ederek, simitçi aracılığıyla oluşturulmaya çalışılan algının yersiz olduğunu savundu.
Bir obur ise “Haberi Ümit Özdağ mı yazdı?”
Gelen yorumlardan en dikkat çekici olanı ‘ İnsan neden simitçi olur? Yoksul olduğu için… Bir gazete neden yoksulları konu alır? çünkü bu kötü‘ formundaydı.
Yine yüzlerce yorum arasından dikkat çeken bir obur, ‘ Köpek oturunca sorun yok ama insan oturunca sorun oluyor mu?‘ öne çıktı.
Bir başka vatandaş ise içeriğin kamu güvenliğini ve kamu sistemini tehdit edecek nitelikte olduğunu belirterek, halkı kin ve düşmanlığa sevk edebileceğini ima etti.
