Ekonomi

“Sektörün performansı üzücü”

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Yorgancılar, ekonominin son dört çeyrekteki büyümesinin sevindirici olduğunu ancak söz konusu büyümenin 2019’daki yüzde 8,2’lik büyümenin oldukça gerisinde kaldığını belirtti. önceki dört çeyrekte sanayi departmanının 2023 yılının ikinci çeyreğindeki performansının üzücü olduğunu ifade etti. getirilmiş. Yorgancılar, “Sektörün yüzde 2,6 oranında daralması, yoğun belirsizlik ve hatta öngörülemezlik ortamında kaçınılmaz bir sonuç oldu.

Sanayi kolu küçülürken, tarım sektörünün mevcut nüfus artışının yalnızca yüzde 1,2 gerisinde büyümesi, gıda enflasyonuna ve fiyat-ücret-fiyat sarmalına yol açtı. Bu süreçte TÜİK verilerine göre sanayi sektöründe reel brüt fiyatlar yılın ikinci çeyreğinde yüzde 45,5 oranında artarken, kişi başına işgücü verimliliği yüzde 4,2 azaldı. Böylece şubedeki işçilik maliyeti çok yüksek oranda arttı. Şube istihdamının yılın ikinci çeyreğinde sadece binde 8 oranında artması, maliyetlerdeki bu artışın doğal bir sonucudur.

Bu durum devam ederse sanayicimiz daha çok sermaye ve teknoloji ağırlıklı üretim tekniklerine yönelecek ve işsizlik artmaya devam edecek. İmalat sanayi ihracatında yüzde 5,8 oranında düşüş yaşandığını belirten Yorgancılar, “Dolayısıyla yılın ikinci çeyreğini sanayi kesimi açısından ‘kayıp’ olarak tanımlamak mümkün.

Yılın ilk çeyreğinde yatırımların yüzde 3,7’si; İkinci çeyrekteki yüzde 5,1 büyüme umut verici. Ayrıca inşaat yatırımları yılın ikinci çeyreğinde sadece yüzde 2,5 oranında büyürken, makine teçhizat yatırımlarındaki yüzde 7,4 gibi yüksek oranlı artış, sektörün mevcut belirsizlik ortamına rağmen üretim kapasitesini artırmaya çalıştığını ortaya koyuyor.

Türkiye’nin yılın ikinci çeyreğini zorlu bir seçim konjonktüründe geçirdiğini belirten Nadir Yorgancılar, seçim sonrası enflasyon, faiz ve döviz kuruna ilişkin beklentilerin ekonomik faaliyetlere ağır yansıdığını söyledi. Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitekim özel tüketimin öne çıkarıldığı, kamunun tüketim harcamalarında hızlandığı konuşuldu.

Dolayısıyla yılın ikinci çeyreği, alışılmışın dışında koşulların hakim olduğu ve beklentilerin gerçekleştiği bir dönem oldu. Kuşkusuz, özellikle ihracatımızda ilk sıralarda yer alan ülkelerde dünya ekonomisindeki yavaşlamanın da büyüme üzerinde etkisi oldu. Bu koşullar altında Türkiye ekonomisi önceki üç çeyreğe yakın bir oranla yüzde 3,8 büyüdü.

Ekonominin son dört çeyrekte ortalama yüzde 3,8 oranında istikrarlı bir şekilde büyümesi sevindirici olsa da bu büyüme önceki dört çeyrekteki yüzde 8,2 büyümenin oldukça gerisinde kaldı. Büyümede süreklilik değerlidir. Ancak büyümenin yüksek enflasyon ve yüksek cari açıkla gerçekleşmesi gelecek dönemlere ilişkin büyüme beklentileri açısından risk oluşturuyor. Tüketimin hakim olduğu büyümenin sona erdiğine dair sinyaller de netleşiyor.

“Türkiye önemli bir yol ayrımında”

Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğuna dikkat çeken Seçkin Yorgancılar, şu ifadeleri kullandı: “Ya sanayileşmeyi önceleyen, ihracatı güçlendiren bir kulvara gireceğiz, ya da spekülatif dış kaynağın zorladığı tüketim-geçişli büyüme ile kırılganlığın arttığı bir kulvara gireceğiz” girişler. İktisat politikalarında yapılan değişiklikler her ne kadar bizlere umut verse de bütünsel bir iktisat programına olan ihtiyaç ortadadır.

Bu bağlamda Eylül ayında açıklanacak yeni orta vadeli programın bize hem umut vermesi hem de yol gösterici olması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü Kurtuluş Savaşı ve sonrasında elde edilen başarılar, bu ülke insanının her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek toplumsal genetik yapıya ve idealizme sahip olduğunu ortaya koymuştur.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu